insan
En yüksek velilik mertebesi olan Allah’a kulluğun diğer bir boyutu “hürriyet”tir. Bu kavramın, hakikatte insan olmak ve gerçek manada tevhid (Allah’ı birlemek) ile yakın alakası vardır. Dolayısıyla bir ahtapot gibi ruhu kıskacına alan nefsin esaret zincirlerini kırmadan, insan ve tevhidin hakikatine ulaşan kâmil bir mümin olabilmenin imkanı yoktur.
Nefse kulluk
Hz. Peygamber s.a.v. Efendimiz, “Arzuları benim getirdiğim (İslâm)’a uymadıkça, hiç biriniz (kâmil) mümin olamaz.” buyurmaktadır. ( Nevevî , Kırk Hadis)
Hadis-i şerifte “arzu” diye tercüme edilen “ hevâ ” kelimesi, Allah ve Rasulü’nün emirlerine aykırı olan nefsin hazlarıdır. Diğer bir ifadeyle, vahye ters düşen her türlü duygu, düşünce, kalbî yöneli ş, sevgi ve davranış biçimidir.
Yüce Allah: “İnsan, kendisinin başı boş bırakılacağını sanıyor” (Kıyamet, 75/36) buyuruyor ve diğer bir ayette: “Elbetteki bütün nimetlerden hesaba çekileceksiniz.” (Tekasür, 102/8) diyor. Allah insana bir çok nimetler vermiş, lutuflarda ve ihsanlarda bulunmuş, bunları nasıl kullanacağı ve harcayacağını da bildirmiştir. İnsan bu nimetleri veriliş amacı doğrultusunda kullanmak zorundadır. Aksi takdirde bunun hesabını yaratıcısına vermek mecburiyetindedir. Yüce Allah verdiği nimetlerin hesabını hem dünyada, hem de ahirette sorar. Allah’a hesab vermek çok zordur.
Son yorumlar
14 yıl 31 hafta önce
14 yıl 31 hafta önce
14 yıl 31 hafta önce
14 yıl 31 hafta önce
14 yıl 31 hafta önce
14 yıl 32 hafta önce
14 yıl 33 hafta önce
14 yıl 34 hafta önce
14 yıl 34 hafta önce
14 yıl 34 hafta önce