UNESCO İstanbul Dünya Mirası İzleme Komitesi Yürütme Kurulu Üyesi de olan Doç Dr. Deniz İncedayı, kentin Dünya Mirası listesinden çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu hatırlattı. Deniz İncedayı, İstanbul’un 4 farklı alanla 1985’ten beri listede olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Sultanahmet bölgesi, şehir surları, Zeyrek ve Süleymaniye mahalleleri bu koruma listesinde. Fakat 2006’dan beri, bu bölgeleri doğru koruyamadığımız için uyarılıyoruz. Eğer İstanbul’un listeden çıkması kararı verilirse çok yazık olacak.”

‘Keşke dava açmak yerine TOKİ ile işbirliği yapsak’

TOKİ’nin birçok projesi bugün davalık. Davacı kısmında ise Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin adı bulunuyor. Odanın yeni başkanı Deniz İncedayı, “TOKİ dönüşüm projelerinde aceleci Mecidiyeköy’deki Likör davranmak yerine bize danışabilir” diyor.

Kentin en pahalı arazilerinde yapılacak projelere çıkardığı yürütmeyi durdurma kararlarıyla gündeme gelen Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, mart ayından itibaren, bir kadın başkana emanet. İki yıl sürecek yönetimi süresince Oda’nın izleyeceği tutum ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Başkan Deniz İncedayı, “50 yıldır süren tutarlı politikayı devam ettireceğiz” dedi; ancak bunu yaparken iletişime ve kurumlar arası diyaloğa daha fazla önem vereceğini söyledi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Bölümü Başkanlığı da yapan İncedayı, sık sık gündeme gelen davalardan da taviz vermeyeceklerini dile getirdi.

‘YENİ ROLÜMÜZ VAR’
Oda olarak kamu yararına olan uygulamalara önem verdiklerini ve hukuksuz imar planlarına karşı her zaman duyarlı olacaklarını ifade eden İncedayı, “Birden bire bir parsele çok farklı bir imar vermek tamamen hukuksuz bir durum. Toplumun haksızlığa uğraması demek. Davaları bu nedenle açıyoruz. Avrupa Mimarlar Konseyi ve Dünya Mimarlar Birliği Konseyi’ne üyeyim. Oda olarak hem mesleki açıdan mimarlığı korumak hem de sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız” dedi.
İmar planı uygulamaları nedeniyle en fazla Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve iştiraki Emlak GYO ile karşı karşıya geldiklerini hatırlattığımız İncedayı, bu konuyla ilgili ise şöyle konuştu: “TOKİ kendisinden çok yarar beklenen bir kurum. Özellikle dönüşüm konusunda çok aceleci davranıyorlar. Biz dönüşümlerin planlanması konularında da araştırmalar yapmak, TOKİ’ye destek vermek isteriz. Keşke sonradan dava açmak yerine projelerden önce işbirliği yapsak. Neticede her iki tarafta da kişi kendisi için bir şey istemiyor. Bu yüzden uzlaşılamayacak bir şey yok. Çevreye ağır yük gelmesine ve hukuksuzluğa karşıyız. Yanlış imar uygulamaları kamu hakkına saldırıdır.”

‘DÜNYAYI İZLEYEN BİR UZMAN BULMAK GEREKLİ’
Mecidiyeköy’deki Likör davranmak yerine bize danışabilir” diyor. Fabrikası arazisi, Zincirlikuyu’daki Zorlu Center, Levent’teki Dubai Towers gibi pek çok yatırımda belirleyici rol oynadıklarını belirten Deniz İncedayı, “Zorlu Center’da projenin yapılması kararı çıktı. Oysa oraya o oranda bir inşaat yüklemesi korkunç bir yapılaşma ve nüfus doğuracak. Tam tersi yapılıp, emsali artırmak yerine, özel imar durumu verilmeli ve yapılaşma engellenmeliydi. Bilirkişi raporları çok yanıltıcı oluyor bu davalarda. Gerçekten işin uzmanlarından görüş alınmıyor. Göstermelik oluyor raporlar. Gerçek bir rapor için o konuda dünyayı izleyen bir uzman bulunmalı” dedi.