ihya.org

mümin

Müminin Mihengi: Dürüstlük

İslâm, insanı insanca yaşatmak için gönderilen ilahi bir dindir. Bu gayeye ulaşmak için birtakım kurallar koymuştur. Bu kurallar evrenseldir. Her devirde ve her yerde insanların muhtaç oldukları ilkelerden meydana gelmektedir. Bu evrensel ahlâkî prensiplerden biri de sıdk, yani dürüstlük ve güvenilir olmaktır.
İslâm ahlâkında doğruluk ve dürüstlük, insan onurunun ve sağlıklı bir toplum yapısının vazgeçilmez şartlarından biri olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla dürüstlük, gerek fert gerekse toplum için zorunlu olan ahlâkî niteliklerin tamamını kendinde toplar.
Dürüstlük, müminin en önemli ve en belirgin özelliğidir. Allah’ın varlığına ve birliğine inanan her mümin dürüst olmak zorundadır. Zaten “mümin” kelimesinin içinde bu mana mevcuttur. Dolayısıyla kendisine güvenilmeyen ve dürüst olmayan bir mümin düşünülemez. Zira bu kelimenin bir anlamı da “güven veren”dir. Güvenilmezlik ise münafıkların özelliğidir.

Nefs Muhasebesi

Yüce Allah: “İnsan, kendisinin başı boş bırakılacağını sanıyor” (Kıyamet, 75/36) buyuruyor ve diğer bir ayette: “Elbetteki bütün nimetlerden hesaba çekileceksiniz.” (Tekasür, 102/8) diyor. Allah insana bir çok nimetler vermiş, lutuflarda ve ihsanlarda bulunmuş, bunları nasıl kullanacağı ve harcayacağını da bildirmiştir. İnsan bu nimetleri veriliş amacı doğrultusunda kullanmak zorundadır. Aksi takdirde bunun hesabını yaratıcısına vermek mecburiyetindedir. Yüce Allah verdiği nimetlerin hesabını hem dünyada, hem de ahirette sorar. Allah’a hesab vermek çok zordur.

Top